BİZİ NEDEN TERCİH EDESİNİZ?

 01  DOĞAMIZA KARŞI SAYGIDA SAMİMİYİZ.

İster dededen toruna emanet deyin, ister bizi biz yapan deyin, doğamıza karşı samimiyiz.

 02  EMEĞİ OLANLARA KARŞI SAMİMİYİZ.

İster üzerimizde, ister ürünümüzde emeği olan herkesle samimiyiz. Dedik ya, aileyiz.

 03  KENDİMİZE DAİR NE VARSA SAMİMİYİZ.

Sözlerimizdeki sıcaklık doğal, bir algı oluşturma çabası değil.

HAKKIMIZDA BİRKAÇ KELAM

Bugün Gemlik’te Umurbey köyünü ziyaret eden yolcu, bir zamanlar Homeros'un da gölgesinde oturduğu zeytin ağaçlarından birisinin altında dinlenebilir ve bu yaşlı bilge ağacın kulağına şöyle fısıldadığını duyabilir:

Doğadan büyük kopuşa direnmek için girdik DOĞAL zeytin ve zeytinyağı üretimine. Doğal olanı, doğala inananlar ile buluşturabilmek için.

Bursa'nın Gemlik ilçesine bağlı Umurbey Köyü’nde zeytinyağı ve zeytin üretimine başladık. Aile kökeninden gelen tarım becerilerini zeytin ile ilişkilendirip, zeytinyağını lezzeti yanında antioksidan gücünü de koruyarak üretmeyi, dolayısıyla zeytinin ve ziraat sektörünün eski saygınlığını kazanmasına katkıda bulunmayı kendimize hedef seçtik.

Mahsulümüzü özenle topluyor, titizlikle işliyor, zeytinyağımızı ve zeytinimizi en uygun şartlarda muhafaza ediyor ve sizlerin tüketimine sunuyoruz.

Bizim aile işimiz bu. Hem ne aile…Büyük bir aile.

Aile olarak el değmeden üretiyoruz desek yalan olur, gelin eğri oturup doğru yazalım. Siz de doğrusunu bizden dinleyin. Bizim ürünlerimize köydeki her bir komşunun eli değiyor vesselam. Dedik ya, büyük aileyiz. Evimizin direği eski çınar Bankacı Fahri, hasatta çalışan geçici işçi kardeşlerimiz, zeytinlik sahibi Çavuşun İbram, sabun yapan komşuanne Müzeyyen, Koca Sait, Pembenin Emine, Marangoz Celal ve onlarcası.

Yer sofraları çoktan tarih oldu ama, sofralarımız hala Halil İbrahim Sofrası bizim. Memleketim insanı sever paylaşmayı, yaşamayı ciddiye alır.

“Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, 
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin, 
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, 
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için, 
yaşamak yanı ağır bastığından."             ( Nazım Hikmet )

İşte biz buyuz. Size gelince, siz yapmacık ürünler tüketmek zorunda değilsiniz.

Sevgili Dostlar;

DOĞAYI TÜKETMEYİN, DOĞALI TÜKETİN!

Image
Image
Image